Tüp Bebek

Tüp Bebekte Genetik Tanı

Tüp bebek tedavisinde preimplantasyon genetik tanılama:

Gelişen çağda doğacak bebeklerin genetik bazda sıkıntılı dünyaya gelmeleri oldukça can sıkıcıdır. Alınan önlemler, yapılan taramalar ve dikkat edilen onca şeye rağmen aileler için en büyük korku bebeklerinin genetik anlamda sıkıntılı dünyaya gelmeleridir. Bunda temel özne genetik kodlama sıkıntıları, kromozom bozuklukları, aileden kalıtımla gelebilecek sıkıntılar, akraba evliliği gibi faktörler sayılabilir.

Tüm bunların toplamında anneler gebe kaldıkları zaman düşükler yapabilmekte, ölü doğumlar yineleyebilmekte, kromozom bozukluğu olan çocuklar dünyaya getirebilmektedirler.

Alınacak en büyük önlemlerden birisi günümüzde tüp bebekte preimplantasyon yöntemidir. Bu teknikle seçilecek olan embriyo anne rahmine transfer edileceği için genetik bazda taranmış olacak ve ihtimaller oldukça aşağılara çekilmiş olunacaktır. Dış ortamda döllenmeye alınmış ve embriyo elde edilmişken en sağlıklı olan, anneye transfer için tercih edileceği için kötü ihtimallerde aşağılara çekilmektedir.

Riskli ailelerin imdadına yetişen genetik tanılama ile tüp bebek tedavileri çiftlere iyi umutlar getirmiştir. Tüp bebek merkezinin güvenilirliği, tecrübeli kadro ve iyi bir genetik laboratuvarla, yenidünyaya gelecek oluşumun sağlıklı olabilmesi için genetik tanı uygulamaları yapılmaktadır.

Tüp bebekte genetik tanı uygulamaları hangi koşullarda düşünülür?

  • Çiftlerde var olabilecek bir takım rahatsızlıklar baz alınabilir. Bu rahatsızlıkların yeni doğacak bebeğe yansımaması adına tüp bebek tedavileri ile genetik tanıdan faydalanılabilinir. Bu hastalıklar:

–          Hemofili A,hemofili B

–          Talasemi

–          Kistik fibrozis

–          Alport hastalığı

–          Myotonik distrofi

–          Kan uyuşmazlığı

–          Fanconi anemisi

–          Hunthington hastalığı

–          Nörofibramotozis

–          Fenilketonüri

  • Cinsiyet tayini için:

Öncelikle tüp bebek tedavisinde cinsiyet tayini ülkemizde yasaklanmıştır. Cinsiyet tayini için genetik tanı kullanımında keyfe keder bir uygulama olmayacaktır. Yapılacak cinsiyet tayini tek cins çocuk için sıkıntıların varlığında hesaplanabilir. Sadece erkek çocukta görülebilecek kromozom hastalıklarında kız çocukları için seçim yapılabilir. Yâda tam aksi olabilir. Cinsiyet ayırımı yapılmasında tıbbi literatür ön planda olacaktır.

  • Kardeşler arasında doku uygunluğu aranacaksa:

Bazı hastalıklarda kardeşlerin dokuya ihtiyacı olabilmektedir. Lösemi, talasemi gibi hastalıklarda kardeşler arasında doku gereksinimleri olabilecektir. Bu açıdan tüp bebek tedavisinde  genetik tanılama yaparken bu uygunluk kriter alınabilecektir.

  • Tekrarlayan düşük ve ölü doğumlar için umut olarak uygulanabilen bir tedavidir:

Sağlıklı seçilmiş embriyo her zaman için risklerden arınmış embriyo olacaktır. Anne rahminde düşüklerin çoğunda sebep embriyonun istenen düzeyde, kalitede olmamasındandır. Anne rahmine transfer edilecek embriyo genetik anlamda seçilmiş en iyi embriyo olacaktır. Tüp bebek tedavilerinde başarı şansını artıran en ileri tekniklerden birisi olan genetik tanılama denemiş ve düşükle sonuçlanmış pek çok tüp bebek tedavisinden sonra iyi sonuçlar vermiştir.

  • Tüp bebek uygulamalarında başarıyı yükseltmek için:

İleri yaş gebelik söz konusu olacaksa ve ailede genetik anlamda sıkıntılar mevcutsa çiftlerde bulunacak hastalıkların genetik bazda bebeğe geçişini engellenmek, ileri yaşta oluşacak sıkıntıları ortadan kaldırabilmek adına tüp bebekte genetik tanı uygulamaları yapılmış ve başarılı sonuçlardan sonra tescillenmiştir.

Genetik tanı ile tüp bebekte sonuç olarak;

Evvela yöntem olarak henüz anne karnına geçişi sağlanmamış embriyo tayini yapıldığı için ailelerin duruma karşı bakış açısı erken dönemde oluşacaktır. Sonradan düşük ile sonuçlanan bebek, ölü doğumlar, genetik sıkıntılı çocukların var olabilme ihtimali aileler için kabul edilmesi daha zor süreçlerdir.

Ancak genetik anlamda sorgulanmış embriyoya ait önceden bilgi sahibi olmak ve işlemleri bu çerçevede yürütmek çiftler için daha kabul edilir sonuçlar açığa çıkarmaktadır. Tüp bebek tedavileri ile ismi anılan bu ileri teknik yöntem ile pek çok çiftin yüzü gülmüştür.

Sıla Yılmazer

Ben Sıla Yılmazer, tutkulu bir kadın doğum hemşiresi olarak kadın sağlığına adanmış bir sağlık profesyoneliyim. Doğum hemşiresi olma yolculuğuma İstanbul'da doğup büyüyerek başladım. İnsanlara yardım etme ve sağlık alanında hizmet verme tutkumu genç yaşlarda keşfettim ve bu beni doğum hemşiresi olmaya yönlendirdi. Üniversite eğitimimi birinci sınıf bir üniversitede tamamladım ve kadın doğum hemşiresi olarak nitelikli bir uzmanlık kazandım. Kariyerime bir doğum kliniğinde başlamamın ardından anne adaylarına destek olmak için sabırsızlanıyorum. Onların yanında olmak, doğum sürecinde rahatlamalarını sağlamak ve güvende hissetmelerini sağlamak benim için en önemli önceliklerden biridir. İşimi yaparken empati yeteneğimi kullanarak anne adaylarına duygusal ve fiziksel destek sunmaya çalışıyorum. İletişim becerilerimle her bir anne adayıyla etkili bir iletişim kurarak ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor ve onları yönlendirerek doğum sürecinde rahatlatıcı teknikler uygulamalarını sağlıyorum. Kadın sağlığı ve doğum süreci konularında sürekli olarak kendimi güncel tutmak için araştırmalar yapmaya ve mesleğimdeki en son gelişmeleri takip etmeye önem veriyorum. Amacım, her anne adayının sağlıklı ve olumlu bir doğum deneyimi yaşamasını sağlamak ve onlara destek olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktır. Kadınların doğum sürecinde güvende hissetmeleri, onları rahatlatmamıza ve sağlıklı bir başlangıç yapmalarına yardımcı olur.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu