Tüp Bebek

Tüp Bebek Tedavisinde Yenilikler

Tüp bebek yöntemleri teknolojideki gelişmelerle birlikte gelişmeye devam etmektedir. Yeni tedavi yöntemleri ortaya çıktıkça başarı şansının düşük olduğu hastalarda yüz güldürücü sonuçlar alınmaya başlanmıştır.

Tüp bebek tedavisindeki gelişmelerin amacı daha az maliyetle, daha az muayene ve tahlil gerektiren, daha başarılı sonuçlar almaktır. Bu doğrultuda tüp bebek tedavisinin her basamağında gelişmeler kaydedilmektedir.

Transfer edilecek embriyo seçiminde yeni yöntemler

Transfer edilecek embriyonun (döllenmiş yumurta) tüp bebek tedavisinde elimizde olanların en kalitelisini bulmak için bugün belirlenmiş kriterlere göre dış görünümü esas alınmaktadır. Fakat bu değerlendirme her zaman en başarılı olanı göstermemekte ve çok kaliteli olarak nitelendirilen embriyoların zaman zaman gebelikle sonuçlanmadığı görülmektedir.Tüp bebek tedavisinde uygulanan bu yöntemin yetersiz kalması ile son yıllarda geliştirilen ve embriyoların metabolik aktiviteleri (metabolomics) üzerinde yapılan çalışmalarla hangi embriyoların rahime tutunma şansının daha fazla olduğu tespit edilebilmektedir.

Proteomics adı verilen ve endometriumdaki (rahmin iç dokusu) değişimler incelenerek rahim içinin sağlıklı olup olmadığı yani embriyonun yerleşip gebeliğe ulaşması için ne kadar uygun olduğu araştırılmaktadır.

Assisted hatching ( yardımlı ayrılma)

Embriyo rahmin içinde tutunabilmesi için dış kabuğundan kurtulması gerekmektedir. Assisted hatching (yardımlı ayrılma) rahim içine yerleşmesini kolaylaştırmak amacıyla yumurtanın kabuğunun yırtılmasına yardım edilmesidir. tüp bebek tedavisinde de uygulanan bu yöntem sadece ihtiyaç olan hastalarda faydalı olmaktadır. Bu durumlar; yumurta kabuğu kalın olanlar, donmuş embriyo transfer edilecek vakalar, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olanlar ve 40 yaşın üzerindeki hastalardır. Teknik olarak kabuk mekanik olarak yırtılabileceği gibi eritici bir sıvı yardımı ile kimyasal olarak da yırtılabilir. Son yıllarda gelişen diğer bir teknik lazer yardımı ile yırtık oluşturulmasıdır.

tup bebekte basari oranlari

Tüp bebek tedavisinde kök hücre

Kök hücre biyolojisi ile ilgili son bulgular, kısırlık tedavisinde yeni umutların olabileceğini göstermiştir. Bu çalışmaların bir an önce bitmesini bekleyen birçok genç çift vardır. Erkeklerde ve kadınlarda yaklaşık yüzde 2 oranında üreme hücresi olmayan genç bireyler (spermin yokluğu ve erken menopoz olguları) vardır. Kök hücreler farklılaşmamış hücreler olup, hem kendilerini, hem de başka doku hücrelerini üretebilecek potansiyelde hücrelerdir. Bu hücreler embryodan ya da bazı insan vücudu doku ve organlarından elde edilmektedir. Üreme hücreleri olmayan veya erken yaşlarda tükenmiş bireylerde sağlıklı çocuk sahibi olabilmek için laboratuvar çalışmaları sürmektedir, en sağlıklı yoldan üreme hücreleri sperm ve oositlerin nasıl elde edileceği henüz kesinleşmemiştir.

 Tekrarlayan döllenme başarısızlığı

Bazı çiftlerde birçok tüp bebek tedavisine rağmen yumurtalar döllenememektedir. Bu durumun en önemli sebebi yumurta ve spermin kalitesinin düşük olmasıdır. Yumurta ve spermin kalitesinin düşük olması yaşa veya genetiğe bağlı olabilmektedir. Bu sorun günümüzde birkaç yöntemle çözülmeye çalışılmaktadır.Tüp bebek tedavisinde uygulanan  bu yöntemler spermin yumurta içine enjekte edilmesi ile birlikte döllenme mekanizmasının dış faktörlerle çalıştırılması esasına dayanır.

Bu yöntemlere yapay oosit (yumurta) aktivasyonu denmektedir. Elektrik stimülasyonu, strontium, kalsiyum ionofor ve puromisin bu yöntemlerin başında gelmektedir. Bu yöntemlere ait vaka serileri yayınlanmış olsa da henüz sınırlı sayıda başarılı gebelik bildirilmiştir. Anomali oranını artırdıklarına dair bir kanıt yoktur.Teknoji ile birlikte tüp bebek tedavisi de hızla gelişmekte ve çiftlere umut olmaya devam etmektedir.

Sıla Yılmazer

Ben Sıla Yılmazer, tutkulu bir kadın doğum hemşiresi olarak kadın sağlığına adanmış bir sağlık profesyoneliyim. Doğum hemşiresi olma yolculuğuma İstanbul'da doğup büyüyerek başladım. İnsanlara yardım etme ve sağlık alanında hizmet verme tutkumu genç yaşlarda keşfettim ve bu beni doğum hemşiresi olmaya yönlendirdi. Üniversite eğitimimi birinci sınıf bir üniversitede tamamladım ve kadın doğum hemşiresi olarak nitelikli bir uzmanlık kazandım. Kariyerime bir doğum kliniğinde başlamamın ardından anne adaylarına destek olmak için sabırsızlanıyorum. Onların yanında olmak, doğum sürecinde rahatlamalarını sağlamak ve güvende hissetmelerini sağlamak benim için en önemli önceliklerden biridir. İşimi yaparken empati yeteneğimi kullanarak anne adaylarına duygusal ve fiziksel destek sunmaya çalışıyorum. İletişim becerilerimle her bir anne adayıyla etkili bir iletişim kurarak ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor ve onları yönlendirerek doğum sürecinde rahatlatıcı teknikler uygulamalarını sağlıyorum. Kadın sağlığı ve doğum süreci konularında sürekli olarak kendimi güncel tutmak için araştırmalar yapmaya ve mesleğimdeki en son gelişmeleri takip etmeye önem veriyorum. Amacım, her anne adayının sağlıklı ve olumlu bir doğum deneyimi yaşamasını sağlamak ve onlara destek olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktır. Kadınların doğum sürecinde güvende hissetmeleri, onları rahatlatmamıza ve sağlıklı bir başlangıç yapmalarına yardımcı olur.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu