Tüp Bebek

Tüp Bebek Kimlere Uygulanmaz ?

Tüp bebek tedavisinin uygulanması için tedavi uygulanacak hastalarda bazı şartlar gerekir. Kişilerin bu şartlara uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir. Tedavi görecek hastaların uygun olup olmadığının kontrolü hastaya uygulanacak en uygun tedavinin belirlenmesinde büyük rol oynar. Bazı durumlarda tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyulmadan basit bir müdahale ile tedavi olabilir.

Tüp bebek kimler için uygulanması mümkün değildir?

Hiç sperm sayısına sahip olmayan ve yumurtalıklardan elde edilen parçada sperm olmayan erkeklerde, yumurtlama fonksiyonu işlevini kaybetmiş, menopoza girmiş ve cerrahi işlemler sonucu rahmi alınmış kadınlarda tüp bebek uygulanması mümkün değildir.

Tüp bebek tedavisinin yapılması için belli şartlar vardır. Anne adayının yaşı gençte olsa, ilerlemiş de olsa hormon değerlerinin bozuk olması durumunda tüp bebek ile gebe kalma şansı oldukça azdır. Bu nedenle uygulama yapılmaması daha mantıklıdır. Bu gibi adaylara hormon ve yaş sınırlaması koyulamaz. Ancak tedavinin yapılıp yapılmayacağına doktor karar verir.

Tüp bebek uygulaması kimlere yapılır?

Uygulama genel olarak sperm sayısı 10 milyon altında olan baba adaylarında ve ilerlemiş derecede sperm şekillerinde bozukluk olan erkeklere, iki yumurtalık kanalı da tıkalı ve hiçbir kısırlık tedavisine cevap vermeyen anne adaylarına uygulanır.

Tüp bebek tedavilerinde erkeğin görevi kadından yumurta toplanacağı gün sperm vermesidir. Bunun yanı sıra karısına sergileyeceği manevi destek oldukça olumlu sonuçların alınmasında yarar sağlar. Tüp bebek tedavilerinde değişik yöntemler vardır. Bunlar; kısa protokol, uzun protokol, mikro doz protokol ve ilaçsız tüp bebek tedavi yöntemleri olarak sıralanabilir.

Standart tedavi yöntemi:

Bu uygulama ile anne adaylarının âdetinin 21. Günü yumurtalığı baskılamaya yarayan bir ilaç ile tedaviye başlanır. Ardından ise adetin 2. Günü hastanın kontrole gelmesi ile hormon testleri yapılır ve ultrason muayeneleri gerçekleştirilir. Yumurtalıklara yapılan baskılama işlemleri sonuç vermiş ise uyarıcı iğneler yapılmaya başlanır. Bu iğnelerin yapımı ile birlikte kandaki yumurtanın salgılamış olduğu östradiol değerleri takip altına alınır. Yumurtaların gelişimleri takip edilir ve 18 mm çapına ulaşmış olan yumurtalara ( içi su ile kaplanmış folliküller içine yumurtalar yerleşir)çatlatma iğnesi uygulanır. 35 – 36 saat aradan sonra genel anestezi yöntemi ile yumurtalıklara girilir ve su ile kaplı olan kesecikler emilir. Tüp bebek tedavisinin standart prosedürü bu şekilde işler.

Döllenme kontrolü:

Emilen sıvılar laboratuvar ortamında incelenir ve yalnızca toplu iğne ucu kadar olan yumurtalar seçilir ve ayrılır, bir kap içerisinde saklanır. Bu uygulama yaklaşık olarak 30 dakika kadar sürer. Bu arada erkek hasta sperm verir ve spermlerde laboratuvarda incelenerek ayıklanır. Bu işlem ile en hareketli ve canlı spermler seçilir. Ardından yumurtalar ile spermler buluşturulur. Spermler 24 saat içinde yumurtaları döller ve embriyologlar döllenme kontrollerini yapar.

Tüp bebek uygulaması sırasında embriyo naklinden önce bol su içmekte yarar vardır. Normal şartlarda %70 – 80 civarındaki yumurtalar bir sonra ki gün döllenerek ikiye hatta üçe bölünür. Bir sonraki günde ise kaliteli embriyolar dörde bölünür ve takip eden günde ise sekize bölünür. Genel olarak da yumurta toplama işleminden üç gün sonra hasta transfer için hastaneye çağırılır.

Sıla Yılmazer

Ben Sıla Yılmazer, tutkulu bir kadın doğum hemşiresi olarak kadın sağlığına adanmış bir sağlık profesyoneliyim. Doğum hemşiresi olma yolculuğuma İstanbul'da doğup büyüyerek başladım. İnsanlara yardım etme ve sağlık alanında hizmet verme tutkumu genç yaşlarda keşfettim ve bu beni doğum hemşiresi olmaya yönlendirdi. Üniversite eğitimimi birinci sınıf bir üniversitede tamamladım ve kadın doğum hemşiresi olarak nitelikli bir uzmanlık kazandım. Kariyerime bir doğum kliniğinde başlamamın ardından anne adaylarına destek olmak için sabırsızlanıyorum. Onların yanında olmak, doğum sürecinde rahatlamalarını sağlamak ve güvende hissetmelerini sağlamak benim için en önemli önceliklerden biridir. İşimi yaparken empati yeteneğimi kullanarak anne adaylarına duygusal ve fiziksel destek sunmaya çalışıyorum. İletişim becerilerimle her bir anne adayıyla etkili bir iletişim kurarak ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor ve onları yönlendirerek doğum sürecinde rahatlatıcı teknikler uygulamalarını sağlıyorum. Kadın sağlığı ve doğum süreci konularında sürekli olarak kendimi güncel tutmak için araştırmalar yapmaya ve mesleğimdeki en son gelişmeleri takip etmeye önem veriyorum. Amacım, her anne adayının sağlıklı ve olumlu bir doğum deneyimi yaşamasını sağlamak ve onlara destek olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktır. Kadınların doğum sürecinde güvende hissetmeleri, onları rahatlatmamıza ve sağlıklı bir başlangıç yapmalarına yardımcı olur.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu