Tüp Bebek

Tüp Bebek Kimlere Uygulanır ?

Tüp bebek tedavisi için aday olan çiftlerde aranan özellikler nelerdir?

Tüp bebek tedavisine başvuran hastalar çocuk sahibi olmayı ertelemiş ve açıklanamayan kısırlık tanısı konmuş çiftlerde oluşur. Kısırlığa bir hastalık gözü ile bakıldığı zaman tedavisi daha da  kolaylaşır. Kısırlık tedavisi gören çiftler bir çok alternatif yöntem denemektedir. Bu tedaviler hastalığın durumuna göre başarılı veya başarısız olabilmektedir ve her hangi bir oran yoktur. Tüp bebek tedavisi bu yöntemlerden farklı olarak belli aşamalardan oluşur ve tüp bebek tedavisi görecek hastalar için belli şartların oluşmuş olması gerekmektedir. Bugün anne baba adaylarındaki tedavi öncesi arana özellikleri inceleyeceğiz.

 Tüp bebek tedavisi görecek hastalarda aranan özellikler şu şekildedir:

  • Tüplerin kapalı olması ya da enfeksiyon, dış gebelik sonucu tüpleri alınmış olan kişilerin bebek sahibi olmak için tüp bebeğe en uygun adaylardır.
  • Tüplerin açık olması durumunda bile karın bölgesinden cerrahi işlem geçirmiş kişiler, endemetriozis ve enfeksiyona bağlı karın içi yapışıklıklar nedeni ile tüpler ve yumurtalar arasında işlev bozukluğu oluşmuş hastalar tüp bebek tedavisi için uygun hastalardır.
  • Endometrioma, yumurtalık kisti ve kanseri gibi hastalıkları nedeni ile yumurtalık fonksiyonlarını azaltabilen ameliyatlar geçirmiş hastalar.
  • Polikistik over hastalığı olan kişiler ve yumurta kalitesi ve sayısı ileri yaşlara bağlı olarak azalan hastalar.
  • Sebebi açıklanamayan kısırlık vakalarında, sebebi açıklanamayan vakalarda ilk öncelikli olarak aşılama yöntemi uygulanır. Ancak cevap alınamaz ise tüp bebek tedavisi denenir.
  • Çiftlerde ilişkiye girmeyi önleyen kadınlarda vaginimus, erkeklerde ise boşalma ile alakalı problemler yaşayan hastalar.
  • Semen analizi sonucu hiç sperme ulaşılamayan erkekler. Bu hastalık azospermi olarak adlandırılır. Erkek hastanın testislerinden cerrahi işlemler ile sperm elde edilerek tüp bebek tedavisi denenir.
  • Testis tümörüne bağlı olarak ameliyat geçirmiş erkekler. Kanser hastalıkları nedeni ile kemoterapi ve radyoterapi almış erkekler. Bu hasta gruplarında, kanser hastalıkları ile ilgili ameliyat ve tedavileri başlamadan önce ileride tüp bebek uygulamasında kullanılmak üzere spermlerin alınıp dondurulması gerektiği açıklanmalıdır.
  • Erkek hastalarda ergenlik ve erişkin döneminde geçirilmiş kabakulak ve ateşli hastalıklara bağlı olarak sperm üretiminde bozukluklar oluşur ve tüp bebek tedavisi uygulanması gerekir.
  • Erkeklerde inmemiş testis gibi durumlarda cerrahi işlemler ile sperm elde edilerek tüp bebek tedavisi uygulanmaktadır.
  • Doğumsal sperm kanallarında bozukluk olan ya da zaman içerisinde geçirilmiş iltihap hastalıkları ve ameliyatlara bağlı olarak gelişen sperm kanalları kapanan erkekler. Bu hasta gruplarında testisten enjektör yardımı ile sperm elde edilebilir ve tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
  • Diğer hiçbir yönteme cevap vermeyen hasta gruplarında tüp bebek tedavisi uygulanır.
  • Bağışıklık sistemi ile ilgili problem yaşayan kişilerde de tüp bebek tedavisi uygulanabilir.
  • Genetik sorunlarla karşı karşıya olan çiftlerde de tüp bebek uygulanabilir.

Tüp bebek tedavisi ve sigara

Sigara kullanan kadınlar da, kullanmayan kadınlara oranla daha yüksek dozlarda hormon tedavisine ihtiyaç duyulur. Kan östrojen seviyeleri daha düşük olur ve daha az miktarda yumurta gözlenir. Tedaviyi iptal etmek bile gerekebilir. Ayrıca elde edilen yumurtaların döllenmeme gibi bir olasılığı da vardır. Transferin ardından embriyonun tutulmama ihtimalide söz konusudur.

Sigaranın erkekler üzerindeki etkileri

Sigara kullanan erkeklerin sperm sayısı ve hareketliliği azalır, şekil ve fonksiyon bozuklukları oluşur. Ayrıca sigara sperm kalitesini de düşürür. Tüp bebek tedavisine başlamadan en az iki ay önce sigara kullanan adayların sigarayı bırakması tüp bebek başarısını pozitif anlamda etkilediğinden anne ve baba adaylarının sigarayı bırakmış olması sonucu gebelik oranlarında ciddi artış olur.

Sıla Yılmazer

Ben Sıla Yılmazer, tutkulu bir kadın doğum hemşiresi olarak kadın sağlığına adanmış bir sağlık profesyoneliyim. Doğum hemşiresi olma yolculuğuma İstanbul'da doğup büyüyerek başladım. İnsanlara yardım etme ve sağlık alanında hizmet verme tutkumu genç yaşlarda keşfettim ve bu beni doğum hemşiresi olmaya yönlendirdi. Üniversite eğitimimi birinci sınıf bir üniversitede tamamladım ve kadın doğum hemşiresi olarak nitelikli bir uzmanlık kazandım. Kariyerime bir doğum kliniğinde başlamamın ardından anne adaylarına destek olmak için sabırsızlanıyorum. Onların yanında olmak, doğum sürecinde rahatlamalarını sağlamak ve güvende hissetmelerini sağlamak benim için en önemli önceliklerden biridir. İşimi yaparken empati yeteneğimi kullanarak anne adaylarına duygusal ve fiziksel destek sunmaya çalışıyorum. İletişim becerilerimle her bir anne adayıyla etkili bir iletişim kurarak ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor ve onları yönlendirerek doğum sürecinde rahatlatıcı teknikler uygulamalarını sağlıyorum. Kadın sağlığı ve doğum süreci konularında sürekli olarak kendimi güncel tutmak için araştırmalar yapmaya ve mesleğimdeki en son gelişmeleri takip etmeye önem veriyorum. Amacım, her anne adayının sağlıklı ve olumlu bir doğum deneyimi yaşamasını sağlamak ve onlara destek olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktır. Kadınların doğum sürecinde güvende hissetmeleri, onları rahatlatmamıza ve sağlıklı bir başlangıç yapmalarına yardımcı olur.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu