Gebelik

Dış Gebelik

Dış gebelik sayısı toplumumuzda göz ardı edilemeyecek kadar çoktur. Ortalama 10 gebeden birinin karşılaştığı ve önlem alınmazsa sıkıntılarının büyük olabileceği bir rahatsızlıktır.

Kabaca dış gebelik tanımı; döllenmiş yumurtanın rahim dışına yerleşme durumudur. Gebelik testinde beta hcg hormonunun varlığı saptanabilmekte ve zaman geçtikçe ağrı- kanama gibi belirtilerle yolunda gitmeyen bir şeylerin varlığını sinyal vermektedir.

Dış gebelik tespit edilen kişilerin acil olarak gözlem altına alınması ve müdahale edilmesi gereklidir. Aksi halde tüplerin kırılmasına yol açabilecek ve anne için çok tehlikeli sonuçlar doğurabilecektir.

Dış gebeliğe neden olabilecek etkenler;

Tam olarak neden çoğu zaman saptanamayabilir. Genelde saptanacak nedenler arasında; kadın üreme sisteminde var olan bir anormallik ya da apandisit gibi sıkıntılardan kaynaklanabileceği görülmektedir.

Dış gebelikte belirtiler;

  • Omuz başı sancısı
  • Tek tarafta meydana gelen karın ağrıları
  • Gebelik testinin çoğu zaman müspet çıkması
  • Beklenmeyen anormal kanamalar
  • Gecikmiş ya da gelmek bilmeyen adet kanamaları
  • Bayılma

Gebelik varlığı bilinmekte ve normal olmayan bu belirtiler yaşanabilinmektedir. Yâda kişi adet kanaması beklerken gebe olduğunu düşünüp test yapmaya karar verebilir. Ancak döllenme olayı olmuş rahim dışında kendine yer edinmiştir. Bu döllenmiş yumurtanın istenmeyen bölgede kalması ve yerine ulaşması sonrasında bariz sıkıntılar yaşanacaktır. Bu sıkıntılar karşısında vakit kaybedilmeden doktora gidilmelidir.

Tedavisi

Hastaneye ulaşıldığı vakit kan testleri yapılacak ve ultrason görüntüsü alınacaktır. Ultrasonda rahim içi boş ancak gebelik testi pozitif görünüyor ise büyük ihtimalle dış gebelik söz konusu olabilecektir. Eğer bayan aşırı rahatsızlık hissi yaşamıyorsa ve hayati bir belirti gözlemlenmemişse birkaç gün boyunca hormon testleri yapılarak gözlem altında dış gebelik olup olmadığı anlaşılacaktır. Eğer dış gebelik durumu kesin görülüyorsa laparoskopi yapılacaktır. Dış
gebelik tespit edilen kişilerin çoğunlukla hemoglobin değerleri kanamaya bağlı düşük çıkabilecek ve kan transfüzyonu gerekebilecektir.

Tedavinin gelişimi hangi evrede teşhis edildiğine bağlı olacaktır. Erken fark edilmişse ameliyat ile medikal destekle dönüşümsüz sıkıntıların yaşanması önlenebilmektedir. Sonrasında tekrar gebe kalma şansının oluşması ve hayati şartların yolunda gidebilmesi için ilerlemeden fark ediyor olmak mühimdir.

Henüz tüpler yırtılmadan, hekim laparakopi yaparak tüpe zarar vermeden bebek oluşumunu alması mümkün olabilecektir.

Dış gebelikte tedavi için başka bir teknikte; bir çeşit ilaçla dölün ölmesini sağlayarak tedaviyi ilerletebilecektir.

Tedavinin yön bulmasında çeşitli faktörler olacaktır. Genetik faktörler, ilaca verilebilecek tepki, sağlık kuruluşuna ne zaman müracaat edildiği, hastanın genel sağlık durumu gibi kritikler değerlendirildikten sonra kadın doğum uzmanı hastayı kuruma yatıracak ve uygun gördüğü tedavi şeklini belirleyecektir.

Riskleri

Dış gebelik özellikle ilk bebekse ve zor tedavi koşullarından sonra sağlanmışsa ya da hayati önem arz edecek boyuta gelmişse insanları derinden etkileyebilecek ve psikolojik anlamlarda da derin izler bırakabilecektir. Bebeğin kaybedilmiş olunması, sonrasında gebelik şansının azalması, yaşanan tedavi döneminin güçlükleri insanı etkileyebilecektir.

Tekrar gebe kalınmadan önce doktor tavsiyeleri gözden geçirilmeli ve uygun zaman beklenmelidir. Duygusal ve fiziksel olarak tam iyileşmiş bir beden ancak yeni bir bebeğe ev sahipliği yapabilecektir. Hekimler bu anlamda çoğunlukla üç ay kadar bir zaman dilimi yasaklama getirip ameliyat yaraları ve ilaçların vermiş olduğu genel tepkimenin sonlanmasını söyleyeceklerdir.

Dış gebelik öyküsü olan kişilerde görülen hemen hamile kalma hissi ve acısını bastırma hissi olabilecekken, ya da gebelikten kendisini soyutlama – gebeliğe korku dolu bakarak tekrar deney imleyeceği endişesi ile uzak kalmak olabilmektedir.

Doktor kısıtlama getirmemişse her şey yolunda olacaktır ve kısa süre sonrasında yeni bebek yapmak için kısıtlayıcı bir şey kalmayacaktır…

Sıla Yılmazer

Ben Sıla Yılmazer, tutkulu bir kadın doğum hemşiresi olarak kadın sağlığına adanmış bir sağlık profesyoneliyim. Doğum hemşiresi olma yolculuğuma İstanbul'da doğup büyüyerek başladım. İnsanlara yardım etme ve sağlık alanında hizmet verme tutkumu genç yaşlarda keşfettim ve bu beni doğum hemşiresi olmaya yönlendirdi. Üniversite eğitimimi birinci sınıf bir üniversitede tamamladım ve kadın doğum hemşiresi olarak nitelikli bir uzmanlık kazandım. Kariyerime bir doğum kliniğinde başlamamın ardından anne adaylarına destek olmak için sabırsızlanıyorum. Onların yanında olmak, doğum sürecinde rahatlamalarını sağlamak ve güvende hissetmelerini sağlamak benim için en önemli önceliklerden biridir. İşimi yaparken empati yeteneğimi kullanarak anne adaylarına duygusal ve fiziksel destek sunmaya çalışıyorum. İletişim becerilerimle her bir anne adayıyla etkili bir iletişim kurarak ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor ve onları yönlendirerek doğum sürecinde rahatlatıcı teknikler uygulamalarını sağlıyorum. Kadın sağlığı ve doğum süreci konularında sürekli olarak kendimi güncel tutmak için araştırmalar yapmaya ve mesleğimdeki en son gelişmeleri takip etmeye önem veriyorum. Amacım, her anne adayının sağlıklı ve olumlu bir doğum deneyimi yaşamasını sağlamak ve onlara destek olmak için elimden gelenin en iyisini yapmaktır. Kadınların doğum sürecinde güvende hissetmeleri, onları rahatlatmamıza ve sağlıklı bir başlangıç yapmalarına yardımcı olur.

İlgili Makaleler

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu